Hayvan dostu ürünler ve hayvanları korumak, DR. BAUMANN KOZMETİK için neden bu kadar önemli?
Tanınmış filozof Artur Schopenhauer, “Merhamet, ahlakın temelidir” demiştir. İnsanlar tarafından acı çektirilen ve bunlardan kurtulma şansı olmayan varlıklara karşı merhamet duygusu. Bu, çoğunlukla çocuklar, yaşlı insanlar ve hayvanlar için geçerlidir. Çocukların ve yaşlıların hakları en azından yasalar tarafından korunur. Ancak bu, iddia edildiği gibi “hayvanları koruma yasaları” tarafından korunan hayvanlar için geçerli midir? Ne yazık ki gerçek, pek çok kişinin inandığı şeyden farklıdır. Yakından bakıldığında, hayvanları koruma yasası, aslında, hayvanları ne acı çekmekten ne de ölümden koruyabilen bir “hayvan sömürü yasasıdır”. Hayvanları koruma yasası, hayvanların öldürülmesini ya da onlara işkence edilmesini yasaklamasına rağmen pek çok istisna durumu kapsar, öyle ki bu, pratikte “dişsiz bir kaplan” gibidir. Bu yasa, aslında, ticari gerekçelerle hayvanların öldürülmesi ve onlara işkence çektirilmesi için bir temel teşkil etmektedir. Bu hayvanları koruma yasası, milyonlarca hayvanın acımasızca öldürülmesine ve işkence görmesine izin verir. Neredeyse günlük olarak bu konuya ilişkin basında raporlar hazırlanır, ancak hiçbir değişiklik olmaz. Sadece, hayvanların acı çekmelerini durdurmaya yönelik kişilerin ahlaki bir sorumluluk alarak kendilerini tatmin etmesiyle bazı şeyleri değiştirebilirsiniz.
Şuanda bazı kişiler, birer birey olarak hiçbir şeyi değiştiremeyeceklerini kesin bir surette dile getirirler. Elbette ki bu doğru değildir, sadece bir bahanedir. Milyonlarca hayvanın ölümüne ve acı çekmesine neden olan bu sistemi geçersiz kılmak için kendinizle ve ev hayvanınızla başlayabilirsiniz. Bu varsayım, doğal olarak kişinin, hayvanları işkencelere ve ölüme karşı koruyan gerçek bir hayvan koruması istemesidir.
Bir an için “hayvan korumasının” ne anlama geldiğini ve kişinin bunu ne zaman ciddiye aldığını düşündünüz mü? “Hayvanları korumak”, köpekler ve kediler gibi rastgele seçilmiş bazı sevimli hayvanların korunması anlamına mı gelir, yoksa rastgele bir seçim yapılmaksızın kötü muamele görmüş tüm hayvanların korunması anlamına mı gelir?
Gerçek ve tüm hayvanları kapsayan bir hayvan koruması, tüm hayvanları korur. Bu nedenle mantıken, hayvanları kendi evcil hayvanımızmış gibi besleyerek hiçbir hayvanı öldürmememiz ve öldürülmesine izin vermememiz gerekir. Hayvanları korumayı aynı zamanda da öldürmeyi istemek, çelişkili bir ifadedir. Bir hayvanı öldürdüğümüzde onu, sahip olduğu en önemli ve en değerli şeyden, yaşamından ayırırız. Bunun sonucu olarak, evcil hayvanlar, karışık ticari gıdalarla beslenmemelidir, çünkü bu gıdalarda, kesilen hayvanların etleri bulunmaktadır. Bu durum, tamamıyla bu hayvanların korunmasını geçersiz kılar. Bu nedenle hayvanları korumak, evcil hayvanların da vejetaryen olarak beslenmeleri gerektiği anlamına gelir.
Hayvanları koruma alanındaki deneyimlerin gösterdiği gibi, bu durum mantıklıdır ve evcil hayvanınızın sağlığı için de iyidir: www.ig-tierschutz-siegen.de ve dünya çapındaki hayvanları koruma grubu Peta (http://www.peta.de/info/fakten/dfsveg11.htm and (http://www.peta.de/info/fakten/dfsveg12.html)
Dürüst ve böylece gerçek bir hayvan koruması, sadece hayvanlarınızı beslemekle değil, aynı zamanda kendi beslenmenizle de başlar.
Et tüketip tüketmeme kararı, her zaman, tat alma organlarının kısa süreli hazzı ile bir hayvanın yaşamı ya da ölümü arasındaki ahlaki/etik bir dengedir. Vicdanınız, mükemmel tattaki bir yemeğe bir hayvanın yaşamından asla daha fazla önem vermeyeceğinizi söyler.