Prensip olarak hayvan deneyleri tıbbi ve etik açılardan kabul edilemez, çünkü türler arasındaki farklılıklardan dolayı hayvan deneylerinden elde edilen sonuçlar, insanlara devredilemez. İnsanlara bulguları aktarmak ve uygulamak, hem insanların hem de hayvanların zararına olan basit bir şans oyunudur. İnsanlar, hayvanlar üzerinde yapılan deneylerden elde edilen, aktarılamaz ve yanlışa sürükleyen sonuçlar ile ciddi şekilde zarar vermeye devam ediyor (Örn. Contergan ve Lipobay). Savunma grupları, hayvan deneylerinin insan sağlığına fayda sağladığı gerekçisini kullanmaktadır. Bilimsel olmayan bu teori, gerçek etki sağlayan terapiler ve mantıklı test yöntemleri üzerinde yapılan araştırmayı durdurmaktadır. Pek çok doktor ve hatta eski hayvan deneycileri bu durumu fark etmiştir ve hayvanlar üzerinde yapılan her türden deneyi protesto etmektedir. Bazı örnekler: Dr. Peitro Croce, “Animal Experimentation or Science” (Hayvan Deneyi ya da Bilim) kitabının yazarı, (CIVIS Massagno/İsviçre, tarafından yayınlanmıştır, ISBN 3-905280-05-7), ve 1979 ila 1988 yılları arasında ABD’de doktor ve biyolog olarak çalışan, bu hayvan zulümlerinin insanlar için zararlı bulgulara yol açmasını fark edinceye kadar İsviçre’de hayvan deneyleri yapmaya devam eden eski hayvan deneycisi Dr. Christopher Aderegg. Bunun üzerine Zürih, İsviçre’de “Association for the Abolition of Animal Experiments” (Hayvan Deneylerinin Kaldırılması Derneği)’ni kurmuştur (Dr. Anderegg hakkında ve Dr. Anderegg tarafından verilen daha fazla bilgiye internette http://www.animalexperiments.ch adresinden ulaşabilirsiniz). Almanya’da ise “Doctors against Animal Experiments” (Hayvan Deneylerine Karşı Doktorlar) örgütü bulunmaktadır (internette www.aerzte-gegen-tierversuche.de sitesinden ulaşabilirsiniz). Hayvan deneylerinin hem etik hem de sağlık açılarından insanların yararına olmadığının farkına varan doktorların ve bilim adamlarının sayısı artmaya devam ediyor.
O zaman neden hala hayvan deneyleri yapılıyor? Neden toplum ve bu toplumun seçkin politikacıları, hayvan deneyleri sorunu ile yüzleşmiyor? Cevap: Çünkü “bir mesleğe mensup olmayan kişiler” (pek çok doktor da dahil) halkın gözünde gerçek anlamından saptırılan bu anlayış hakkında fikir sahibi olmanın ve hayvan deneyleri ile ilgili korkunç gerçekleri ortaya çıkarmanın zor ya da imkansız olduğunu düşünüyor. Bir diğer neden ise, hayvan deneylerinden kar elde eden “içerideki kimselerin”, hiçbir şeyin değişmemesini istememelerinin belirli gerekçeleri (maddi faydalar, kariyer hedefleri) olmasıdır. Politikacıların dernekleri anlamak için zaman ve çaba harcamaları, bunun yanı sıra dahil edilen güçlü partilere karşı yasalar çıkarmak için cesaretli olmaları gerekir. Son zamanlarda, Eylül 2002’de yapılan federal seçimlerden sonra, son illüzyonistler, politikacıların çoğunun ahlaki ilkelere dayalı uygulamalarını değil, toplumun tutumunu, güçlü endüstriyel organizasyonların ve sendikaların çıkarlarını yönettiklerini fark etmiştir. Ayrıca, hayvan deneyleri ve diğer hayvan zulümleri uygulanırken anayasa hukukunda hayvanları korumayı dahil etmek ve aynı zamanda da farklı bir şekilde destek olmak için çelişen siyaset niteliğini de ortaya koymaktadır.
Kendimize karşı dürüst olduğumuzda ve kendi vicdanımızı sorgulamaya cesaretimiz olduğunda diğer şeyler arasında, hayvan deneylerini ve et tüketimini reddederiz. Yine de kişi et yemeyi bıraktığında, o kişiye arkadaşlarından, dostlarından ve çevresindeki kişilerden her zaman etin (ve sosun) tadını çıkarması için baskı yapılmaz mı? Bu nedenle hayvanları kendi doğal ortamında tutan çiftliklerden organik et almaktan kaçınmak iyi bir çözüm değil mi?